Yalova Üniversitesi öğrencileri tarafından 29 Nisan 2024 Pazartesi günü üniversite kampüsünde başlatılan, “Çadır Nöbetleri” 02 Mayıs 2024 Perşembe günü düzenlenen basın açıklaması ile sona erdi. Yalova Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cahil Külekçi, Anadolu Gençlik Derneği ve İHH yöneticilerinin de destek verdiği basın açıklamasını Yalova Üniversitesi Milli Gençlik Kulübü Başkanı Sefa Baş ve Filistin Dayanışma Kulübü Başkanı Hasan Nazzal basın açıklamasını birlikte yaptılar. Öğrencilerin ellerinde pankartlarla destek verdiği etkinlik öncesinde bilgi veren Yalova Üniversitesi Milli Gençlik Kulübü Başkanı Sefa Baş, “ABD’de başlayan, ‘Üniversitede İntifada’ ayaklanmaları ve ‘Çadır Nöbetleri’ tüm dünyaya yayıldı. Biz de Anadolu Gençlik Derneği olarak 81 ildeki tüm Üniversitelerde bu etkinliği gerçekleştirerek Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekmeye ve onlara destek olmaya çalışıyoruz. Yalova Üniversitesi’nde de Milli Gençlik Kulübü öncülüğünde diğer kulüplerimizin de katılımı ile bir Çadır Dayanışma Programı gerçekleştirdik. 29 Nisan 2024 Pazartesi günü start alan etkinliğimiz 02 Mayıs 2024 Perşembe günü saat 17.00 itibarı ile sona erdi.” dedi.
Ardından yapılan basın açıklamasında ise, “İnanın bize Gazze halkı bizden ne paramızı nede canımızı vermemizi beklemiyor. Her insan hayatında yalnız kalma hissini tatmıştır. Ve ondan kurtulmak için sahip olduğu şeylerin işe yaramadığını da görmüştür. Onlar bizden sessiz kalmamamızı ve gücü yeten devletlerin güçlerini devreye sokması için Gazze halkının dili olmamızı bekliyorlar. Yalnızlaşmamak için yalnız bırakmamayı öğrenmeliyiz.

Davet ettiğimiz bu duruş evrensel bir dile sahiptir. Din, dil ve ırk ayrımı yapmadan herkesin insan olduğu gerçeğiyle gündemine alması gereken bir sorundur. İnsanın insana göstermesi gereken merhamet! Yaratılışımıza kodlanmış ve nefes almak kadar vazgeçilmez bir hakikattir. Bizi bizden, bizi biz yapan hakikatlerimizden uzaklaştırmalarına izin vermeyin!

Zulme sessiz kalmayın! Filistin’i konuşun, Yahudilerin kim olduğunu öğrenin ve her yerde bu zulmü anlatın.  Kimse heveslenmesin! Kıyamete kadar birbirini Allah için seven insanlar var olacaktır. Ve bizde onlardan olmaya ant içmiş bir neslin devam eden halkasıyız. Kudüs ve Mescid-i Aksa dünya haritasında çok küçük bir nokta gibi görünebilir. Ancak Kur’an-ı Kerim’in de belirttiği üzere, çevresi mübarek kılınan o topraklar, her Müslümanın gönlünde bütün bir dünyadan daha büyük bir öneme sahiptir. Mescid-i Aksa’ya atılan her bir kurşun tüm İslam dünyasına atılmış gibidir. Orada ayağa batan bir diken, bütün Müslümanların kalbine saplanmış bir bıçak gibidir. Orada devrilen her taş, İslam coğrafyalarını şiddetle sarsan depremler gibidir. Dünyanın gözü önünde çoluk çocuk demeden, kadınıyla yaşlısıyla, herkesi katleden hastanelerden üniversitelere kadar, her yere bombalar yağdıran, Siyonist İsrail rejimi, haddini aşmakla kalmayıp, hiçbir ahlaki, insani değer ve kanun tanımamaktadır. Yaşanan bu insanlık suçu karşısında, dini, dili, ırkı ne olursa olsun, tüm dünya toplumları sokaklara dökülerek, protestolar yapmış ve yapmaya devam etmektedirler.” sözlerine yer verildi.