Beklenen Marmara Depremi ile ilgili her fırsatta planlama ve kentsel dönüşüm uyarısında bulunan Jeoloji Mühendisi Osman Kendir, yetkililere seslendi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin, “Depremde İstanbul Koca bir hapishaneye dönüşecek” sözünden atıfla, “Yalova dev bir hapishaneye dönüştüğünde ne yapacağız” diye sordu. Kendir, “Prof. Dr. Celal Şengör beklenen Marmara Depremi ile ilgili bir açıklama yaparak, ‘İstanbul’u terk ediyorum’ dedi. Amacı buradaki tehlikeye dikkat çekmekti. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı ki bu anlamdaki en yetkili isim. ‘İstanbul’da 1 milyon 500 bin riskli konut var. 600 bini yıkılacak, yerle yeksan olacak. İstanbul kocaman bir hapishaneye dönecek’ dedi. Buradan yola çıkarak bende soruyorum. Yaşanan Marmara depremi sonrasında çok sayıda binanın yıkılması söz konusu olan Yalova, kocaman bir hapishaneye dönüştüğünde ne yapacağız. Bunun için önceliği acilen kentsel dönüşüme vermeliyiz. Yaklaşan yerel seçimde de tüm partilerin adaylarının birinci konusu bu olmalı. Yalova’yı acilen güvenle yaşayabileceğimiz bir yaşam alanına dönüştürmemiz gerekli. Bu tüm Yalovalıların hakkı ve biz bu hakkımızı istiyoruz. Yöneticilerden talebimiz bununla ilgili bir planlama yapmaları. Bu plan aslında her şeyi çözecek. Ülkemizde insanlar sahada her zaman bürokrasinin önünde gidiyorlar. Önce vatandaş yerleşiyor, ardından devlet bu alana plan yapıyor.  Ama artık devletin önce plan yaptığı ardından da vatandaşların o planlı alanlara yerleştiği bir noktaya gelmemiz lazım. Benim Türkiye ölçeğindeki önerim ise Yalova’nın bu anlamda pilot il olması. Yalova, İstanbul’u dönüştürmek için bir yol haritası olabilir. Afet odaklı kentsel dönüşümde Yalova ülkeye öncülük etsin. Afet odaklı dönüşüm dediğimde aklıma keşke dediğim TOKİ’nin yaptığı 1,5 milyon konut geliyor. Bunların yüzde 10’u afet odaklı olsaydı bugün Maraş’ta bu faciayı yaşamayacaktık. Yalova’nın ve Marmara bölgesinin de bunu yaşamaması için doğru bir planlama ve yaklaşım gerekiyor. Bu yaklaşımı da vizyonlu insanlar ortaya koyar. Ama maalesef ilimizde bu vizyon ortaya konulamıyor.” dedi.

Yapılaşmanın yüzde 80’i sıvılaşma alanlarında

Yalova’da ki konutların yüzde 80’lik bölümünün zemin sıvılaşması yaşayan sahil şeridinde olduğunu da hatırlatan Kendir, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı sıvılaşma alanlarına bina yapmayalım diyor. Ama Yalova sahil şeridinin tamamı sıvılaşıyor. Yapılaşmanın yüzde 80’i sıvılaşma alanı olan bu kesimde. Bu soruya cevap aramamız lazım. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ovalardan dağlara bir yerleşim modeli yapalım dedi. Ben Yalova’da bu anlamda yaprak kıpırdadığını da görmüyorum. Bir yerleşim yerini kaydırma gayreti de bir planlama da görmüyorum. Bu deprem hepimizin depremi. Bu depremin siyaseti, dini, dili, ırkı yok. Eğer insanlarımızı kaybetmek istemiyorsak bu konuda acilen adım atmak zorundayız.” diye konuştu.
“1999 bir milattı”
1999 Marmara Depremi’nin afet odaklı kentsel dönüşüm ve güvenli konutların inşası adına bir milat olduğunu ancak bunun değerlendirilemediğine de değinen Jeoloji Mühendisi Osman Kendir, “Yalova’da 1999 yılında yaşadığımız deprem bu kentin kaydırılması ve dönüştürülmesi için bize bir şans tanıdı. O tarih bu kent için bir milattı. Ondan sonra her yerde zemin etüdü raporları hazırlanmaya başlandı. Bir plan yapılırken jeolojik etüt planları altlık alındı. Ama bunları umursayan yok. Jeolojik etüt raporlarını altlık yapıp yeni planlar oluşturuyorsunuz. Yalova ilinin kurtuluşu diye 1999 yılında Yalova’nın yıkılmasına neden olan 1995 yılı imar planlarını meclise getirip onaylıyorsunuz. Bu bakış açısı ile biz yeni bir depremde yıkılmayı bekliyoruz. Bunun için halen geç kalmadık. Halen bu dönüşüm sağlanabilir.” Şeklinde konuştu.