Yalova 1999 Marmara Depreminde binlerce insanını kurban verdi. Önümüzde ise en az 17 Ağustos Marmara Depremi kadar yıkıcı olacak bir deprem daha var. Bu deprem son da olmayacak. Ama depremlerin etkilerini azaltmak, ölü ve yaralı sayılarını minimize etmek ise halkın elinde. Bu konuda halkın deprem eğitimi alması gerektiğinin altını çizen MAG-DER Başkanı Sabri Karaçam, “Depremlerde yaşanan ölümlerin büyük bölümü afet öncesi, anı ve sonrasında neler yapılması gerektiğini bilmemek kaynaklıdır” dedi.

Halkı MAG-DER tarafından verilen ücretsiz eğitimlere davet eden Karaçam, “Dünya ve Türkiye son aylarda beşik gibi sallanıyor. Halk deprem konusunda eğitilmeli deprem öncesinde deprem sırasında ve deprem sonrasında nelerin yapılacağı konusunda bilgilendirilmelidir. Deprem bölgesinde yaşayan insanlar Deprem Afet planlamasını yapmalıdır. Deniz kıyısındaki oturan insanlar deprem sırasında denizde oluşabilecek büyük dalgalara hazırlıklı olmalıdır. Yalova ilimiz, bulunduğu deprem bölgesinin sonucu olarak tarih içerisinde birçok yıkıcı felaketle karşı karşıya kalmıştır. Bunlardan en yıkıcı olanları; Marmara Denizi’nde Adalar yakınlarında 10 Eylül 1509’da olan 4000 den fazla kişinin öldüğü ve 1000 evin yıkıldığı (6,9 - 7,4) büyüklüğündeki Büyük İstanbul depremi, Marmara Denizi’nin doğusunda 22 Mayıs 1766 Perşembe sabahı olan 6000’denfazla kişinin öldüğü İstanbul depremi, yakın tarihte bu bölgede Adapazarı merkez üssü olmak üzere 1943, 1957, 1967 yıllarında olan şiddetli depremler ve en son olarak 17 Ağustos 1999 tarihinde yaşanan ve merkez üssü Gölcük olan 7,4 büyüklüğündeki depremdir. Ülkemizde bu kadar üzüntüye, bu kadar ekonomik yıkıntıya sebep olan bu felaketin etkilerinin azaltılabilmesi, meydana gelen doğrudan ve dolaylı zararların minimize edilmesi ancak deprem afetine karşı alınacak önlemlerle mümkündür” dedi.