SGK’lı bir çalışan 25 yılı ve yaşını doldurması halinde 7 bin 200 prim gün sayısında emekli oluyor. Oysa Bağ-Kur’lu bir çalışan ise 9 bin prim gün sayısını doldurmak zorunda kalıyor. Yaşanan bu durumun esnafı mağdur ettiğini ifade eden YESO Başkanı Necati Erbul hükümetin bu orantısızlığı ortadan kaldıracak adımları atmasını beklediklerini ifade etti. Bir norm birliğinin sağlanması gerektiğini dile getiren Erbul, “Sosyal Güvenlik Kurumu’ndaki norm birliği halen uygulanmıyor. Artık yılsonu geldi. Esnafın beklentisi, 7 bin 200 iş gününü dolduranların emekli edilip aylığa bağlanması yönünde. Ancak bu yapılmıyor. En azından sosyal güvenlik primi kaldırılıp sadece sağlık primiyle devam edilmesi sağlanmalıdır. Bunun maliyeti, en düşük basamaktaki bir esnaf için 6 bin 900, yani 7 bin bin gününü doldurmuş bir kişi için Sosyal Güvenlik Kurumu’nda esas alınan norm birliği, emekli sandığı, SSK ve Bağ-Kur’luların eşit ücret ve eşit hizmet süresine sahip olmasıdır. Ancak yılsonunda sağlıktan yararlanma imkânı da ortadan kalkacak. Zaten esnaf, ilaçlarını alamıyor; sadece muayene olabilme imkânı var” dedi.
“Prim gün sayısını dolduranlar sadece sağlık sigorta primi ödesin”
Yaşanan bu durumun esnafı rahatsız ettiğini vurgulayan Erbul normal prim gün sayısını tamamlayan ve yaşı bekleyen esnafların sadece sağlık sigortası primi ödemesini istedi. Bu konuda da hükümetten bir düzenlemem beklentisi içerisinde olduklarının altını çizen Erbul, “Esnafın bu mağduriyetinin giderilmesi için hem zaman daralıyor hem de bu uygulama insanları rahatsız ediyor. Artık Bağ-Kur’lunun beklentisi şu, ‘Ben 7.200 prim gününü doldurdum. Bundan sonra neden prim ödeyeyim? Emekliliği hak ettim.’ Bu hakların verilmesi ile ilgili taleplerimizi dile getiriyoruz. Ancak, bildiğiniz üzere 2024’ün de sonuna geldik. Esnafın beklentisi, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndaki eşitlik sağlanarak bu sıkıntıların ortadan kaldırılmasıdır. Zaten hem enflasyon, hem kiralar hem de yüksek maliyetler, girdilerdeki astronomik fiyat artışları insanları bunaltıyor. Bu nedenle, sosyal güvenlikte 7 bin 200 prim gününün gerçekleşmesi ve bundan sonraki süreçte sadece sağlık sigortası primi yatırılması, insanların bir nebze nefes almasına yardımcı olacaktır. Bu konudaki beklenti, tahmin ediyorum ki bu dönemde mutlaka karşılanmalı ve insanların haklı talepleri yerine getirilmelidir. En uzun çalışan, en az maaş alan ve sosyal eşitlik açısından da haksızlığa uğrayan kesimler için, kurumlar arası farklılıklardan kaynaklanan boşlukların doldurulması gereklidir. Yani esnaf, zanaatkâr, çiftçi, Bağ-Kur’lu ve hizmet üreten bütün kesimlerin 7 bin 200 prim gününe tabi olması gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum.” şeklinde konuştu.
|