YALOVALILAR İŞGALİ PROTESTO İÇİN YÜRÜDÜ

“Nehirden Denize Özgür Filistin” ana teması ile İsrail’in Gazze işgalinin birinci yıl dönümünü protesto etmek için Gönülder tarafından düzenlenen yürüyüş Deprem Anıtı’ndan start aldı. Çok sayıda vatandaşın ellerinde Filistin Bayrakları ile destek verdikleri yürüyüş Sloganlar eşliğinde 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı’na kadar devam etti. Burada Gönülder adına bir konuşma gerçekleştiren Hacı Ömer Anlayışı katil İsrail’in 1 yıldır Gazze’de çocuk, kadın yaşlı demeden katliamlarını sürdürdüğünü ifade etti. Tüm dünyanın da bu vahşete sessiz kaldığının altını çizen Anlayışlı açıklamasında şu sözlere yer verdi, “Siyonist aparteid rejim adeta mutlak kötülüğün merkezi olarak insanlığın başına gelmiş en büyük felaketlerden birisidir. Yüz yıldır belirli aralıklarla devam eden vahşi katliam ve işgal eylemleri nedeniyle sabıkası soykırımlarla dolu olan İsrail, özellikle bir yıldan beri Filistin’de soykırım suçunu en vahşi şekilde işlemektedir. 365 gündür kesintisiz devam eden saldırılar sonucu on binlerce çocuk, kadın, yaşlı, hasta ve engelli ve yüzlerce gazeteci, sağlık çalışanı, insani yardım çalışanı katledildi. İsrail'in terörü karşısında BM ve AB gibi uluslararası örgütler engelleyici bir rol üstlenmedikleri gibi, İsrail'i koruyup kollamaktadırlar. AB’ne üye ülkeler İsrail’e silah ve para desteğinde bulunurken; BM Güvenlik Konseyi, İsrail terör örgütünün dokunulmazlığını tescilleyen bir rol üstlenmiştir. Uluslararası ilişkilerde “İsrail istisnacılığı” olarak tanımlanan bu tavır, uluslararası mekanizmaları, hukuku, insan hakları sözleşmelerini işlevsizleştirmiş, uluslararası sistemin ana aktörü olan emperyalist batı ülkeleri bu Siyonist soykırımın ortağı olmuşlardır. Öte yandan katil İsrail’i en çok cesaretlendiren durum ise İslam ülkelerinin bu vahşete karşı birlik içinde caydırıcı bir tepki göstermemeleridir. İslam işbirliği teşkilatı üyesi ülke yöneticileri, halklarının beklentilerine uygun önemli bir adım atmamış, sessiz ve seyirci kalarak bu vahşetin büyümesinde pay sahibi olmuşlardır. İşte bu durumda Batılı ülkeler yönetimlerinin işbirlikçi tavırları ve diğer ülkelerin duyarsız yönetimlerine rağmen uyanan küresel vicdan ise insanlığın umudu olmuştur. Artık herkes anlamaktadır ki İsrail sorunu dünyanın kayıtsız kalamayacağı insani ve vicdani bir sorundur. Yüz yıldır yaşananlar göstermiştir ki İsrail uluslararası hukuk mekanizmalarında yargılanıp ceza almadığı ve yalnızlaştırılmadığı sürece sorun gerçek anlamda çözülmeyecektir. 7 Ekim Aksa Tufanı operasyonu, toprakları işgal edilmiş, soykırıma maruz kalırken yalnız bırakılmış Filistin halkının insani çırpınışını temsil etmektedir.” dedi.