“TEK ÇAREMİZ ZEMİN-BİNA UYUMUNU SAĞLAMAK”
Son günlerde çevremizde yaşanan depremler yürekleri ağızlara getirdi. Bu noktada bir açıklama yapan Yalova Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı Osman Kendir ise depremlerin bir fay hattı üzerinde yer alan Yalova için kaçınılmaz olduğunu ifade etti. Depremlerle ilgili bilgiler verirken bina ve zemin uyumunun önemine dikkat çeken Kendir, “Birkaç gündür ülkemizde yaşanan orta büyüklükteki depremlerle ilgili korku ve panik ortamı oluşturan paylaşımlara sıklıkla rastlar olduk. Bu nedenle de deprem, fay ve bölgemizin depremselliği için bazı açıklamalar yapma ihtiyacı hissettim. Her fırsatta anlatmaya çalıştığım ve sizlerle paylaştığım mesleki paylaşımlara sizlerin daha iyi anlayabileceği başka bir açıdan yaklaşmak isterim. Öncelikle konuyu daha iyi anlayabilmek için de size bir soru sormak isterim. Değer verdiğiniz bir kişinin kalbi atmadığında mı ? Yoksa atıyor olduğunda mı korkarsınız?
Şimdi bu nasıl soru böyle diyebilirsiniz. Çünkü cevabı çok basit, tabi ki atmadığında korkarız çünkü kimse sevdiklerini kaybetmek istemez. Hal böyle iken de Depremlerin Dünyanın kalp atışları olduğunu hatırlatmak isterim. Örneğin Afrika deyince aklımıza, ucu bucağı gözükmeyen kurak düzlükler, suyun, ormanın, gölün olmadığı kızıla bürünmüş alanlar gelir. Ancak depremlerin olduğu alanlarda ise Dağlar, göller, şelaleler, maden yatakları, enerji kaynakları, içme-kullanma suları, sıcak sular yeşilin maviyle buluştuğu rengarenk, yani yaşam için gerekli olan her şey vardır. Buradan çıkarımla rahatlıkla şunu söyleyebiliyoruz Afrika kısmı Dünyanın ölü bölgesi iken ne mutlu ki bizler yaşayan kısmındayız. Doğanın bize sunduğu bu imkanlardan da doğru faydalanmalıyız. Birlikte yaşamayı öğrenmek doğanın değil bizim görevimiz olmalıdır. Ülkemiz ise aktif fay hatları üzerinde olup Yalova’da bu faylardan Kuzey Anadolu Fay Zonu’nda yer almaktadır. Bizim senelerdir turizmimizi canlandıran sıcak sular, ormanlarımız, göllerimiz ve hatta geceleri seyrine doyamadığımız Adalar bile bize fayların bir armağanıdır. Dolayısıyla kalbimiz atsın isteriz. Yaşamak isteriz. Kalbimiz bazen hızlı atar bazen yavaş. Uykuda yavaşlayan kalbimiz spor yaparken de hızlanır. Ancak bazen de karşımıza kalp krizleri çıkar. İşte büyük depremler de kalp krizleridir. Bölgemizdeki faylar da heran bir kalp krizi oluşturabilir ancak biraz kalp atışımız hızlandı diye de doktora gitmeyiz. Tek çaremiz var zemin-bina uyumu sağlanmış güvenli yapılarda yaşamak. Şehrimizin de zamanla daha güvenli bölgelere doğru nüfusu kaydırmak ve bu alanlardaki nüfus yoğunluğunu arrtırmak. Bilimin ve aklın ışığında hayata birlikte tutunalım” dedi.