O SİSTEM 01 EYLÜL’DEN İTİBAREN RESMEN BAŞLIYOR

Yeni dönemin başlaması ile birlikte artık tarafların direkt olarak dava açmasının önünün kapanacağını belirten Çavuş, “Arabuluculuk sistemi ülkemizde 2012 yılından itibaren uygulanan bir sistem. 2018 yılından itibaren iş hukuku, ticari uyuşmazlıklar ve tüketicide zorunlu hale geldi. 01 Eylül 2023 tarihinden itibaren de kira uyuşmazlıkları, kat mülkiyetinden kaynaklanan uyuşmazlıklar, ortaklığın giderilmesi gibi alanlarda artık dava açmadan arabulucuya başvuru zorunluluğu getirildi. Arabuluculuk sistemi ücretsiz bir sistem. Arabulucular, Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanlığı’na bağlı, Hukuk Fakültesi mezunu ve istenen özel nitelikleri taşıyan kişiler arasından yazılı sınavlarla seçilen kişilerdir. Arabulucular tarafların serbest iradeleri ile bir çözüm yolu bulmaları için görev yapıyor. Eğer taraflar bir çözüm üretemezlerse, Arabulucu devreye girerek bir çözüm yolu öneriyor. Her iki tarafın da dengesini sağlayacak bir şekilde anlaşmasını sağlamayı amaçlıyor. Burada da taraflar anlaşamazlarsa dava süreci o zaman başlıyor.

Uyuşmazlıklar son yıllarda arttı

Son yıllarda kiralardaki artışın kiracı ve mülk sahipleri arasındaki uyuşmazlıkların da artmasına neden olduğunu dile getiren Yalova Baro Başkanı Elif Turnacı Çavuş, “Bu sistemle anlaşmazlıkların arabuluculuk sistemi içerisinde çözüme kavuşturulmasını ve adliyelerin üzerindeki yükü azaltması hedefleniyor. Ayrıca davalar çok uzun sürdüğünden hem kiracıyı hem de mal sahiplerini karşı karşıya getiriyor. 2022 yılından itibaren kiralara yüzde 25 oranında artış yapılması da aslında bir tarafı korumayı amaçlarken diğer taraf için ciddi dengesizliklere neden oldu. Yon yıllarda çok sayıda kiracı ve mal sahibi uyuşmazlıkları söz konusu. Hatta bu sorunlardan dolayı birçok insan evini kiraya bile vermek istemiyor. Aslında böyle önlemler alınırken, geçici önlemler yerine uzun vadeli planlamalar yapılmalı.  Devlet güçsüz olanı korumakla yükümlüdür ama diğer tarafın da aleyhine bir düzenleme yapmamalı. Bu düzenlemeler sonrasında mülkiyet hakkı ciddi şekilde sıkıntıya uğrayan insanlar var. Arabuluculuk sistemi tarafların karşı karşıya geldiklerinde en azından daha makul çözümler bulmasına neden olabilir” diye konuştu.
“Mutlaka avukat desteği alın”
Yalova Baro Başkanı Elif Turnacı Çavuş, Arabulucu nezdinde imza altına alınan kararların mahkeme hükmü niteliğinde olduğuna da vurgu yaptı. Bu anlamda tarafların arabulucuya bir avukat desteği ile gitmelerini tavsiye eden Çavuş, “ Arabuluculuk sisteminde tarafların imzaları bir mahkeme kararı niteliğinde o nedenle bu görüşmelere mutlaka bir avukat desteği ile gidilmesini tavsiye ediyoruz. Mali durumu sıkıntılı olan insanlarımız var. Herkes kendisini bir avukatla temsil edemeyebilir. Bunun için de özel bir düzenleme getirilmeli ve Adli Yardım Sistemi’ne benzer bir şekilde taraf vekilliği desteklenmelidir” dedi.
Uzlaştırma ve Arabuluculuk karıştırılıyor
Uzlaştırma Sistemi ile Arabuluculuk Sistemi’nin son yıllarda vatandaşlarca karıştırıldığına da dikkat çeken Çavuş, “Yalova’da şu anda 80’e yakın Arabulucu meslektaşımız görev yapıyor. Vatandaşlarımız eğer serbestçe tasarruf edebilecekleri konularda Arabulucunun yardımını alabilirler. Zorunlu Arabuluculuk yapılabildiği gibi, ihtiyari konularda da Arabuluculuk yoluna gidilebiliyor. Ama Arabuluculuğa hiç gidilemeyecek konular da söz konusu. Örneğin ceza davaları gibi, Devletle ilgili idari yargı davalarında, nüfus kayıtları ve aile içi şiddet vakaları gibi alanlarda Arabuluculuk yapılması mümkün değil. Arabuluculuk Uzlaştırma ile çok karıştırılıyor. Uzlaştırma Sistemi, Arabuluculuk Sistemi’nden çok farklı bir sistemdir. Sadece ceza davalarında uzlaştırmaya tabi suçlarda uygulanır. Uzlaştırma Savcılık yoluyla getirilir ve Uzlaştırma da görev alan insanlar Hukuk Fakültesi mezunu olmak zorunda değildir. Ama Arabuluculukta görev alanların Hukuk Fakültesi mezunu olma zorunluluğu vardır. Zira burada düzenlenen evraklar mahkeme ilamı ile aynı niteliktedir. Yeniden dava açılamaz ve hak kaybına sebebiyet verir. Bu nedenle mutlaka her uyuşmazlıkta bir avukat desteği sağlanması ve kanunu bilmemenin mazeret kabul edilmeyeceği göz önüne alınarak hukuki destekle Arabuluculuğa başvurulmasını tavsiye ediyorum” diye konuştu.