“MÜHÜRSÜZ ZARFLAR SEÇİM SONUÇLARININ GÜVENİLİRLİĞİNE GÖLGE DÜŞÜRÜR”
CHP Yalova Milletvekili ve Milli Savunma Komisyonu Üyesi Tahsin Becan, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’da değişiklik yapılmasını öngören bir teklif hazırlayarak TBMM Başkanlığı’na sundu. Becan, teklifinde özellikle mühürsüz, lekeli ve çizik oy pusulalarının geçerli sayılmasının seçim sonuçlarının güvenilirliğini zedelediğine dikkat çekti.
“Sandık kurulu mührü sahte oyların önüne geçilmesini sağlar”
Becan, seçimlerde kullanılan oy pusulalarının arkasında yer alması gereken sandık kurulu mührünün, seçim güvenliğini sağlamak ve sahte oy kullanımını engellemek açısından vazgeçilmez bir kontrol mekanizması olduğunu vurguladı.
Geçmişte yaşanan örnekleri hatırlatan Becan, “2017 yılında mühürsüz zarflarla seçim yapılmış ve ‘atı alan Üsküdar’ı geçti’ söylemi hâlâ hafızalardaki tazeliğini korumaktadır. O günden bugüne seçim güvenliği konusunda toplumda derin bir güvensizlik oluşmuştur. Bu kuşkuların ortadan kaldırılması için adım atmak artık bir zorunluluktur.” Dedi.
“Demokratik siyaset alanı daraltılıyor”
Teklifin gerekçesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Becan, seçim yasalarında yapılan değişikliklerin demokratik yarış ortamını zedelediğine dikkat çekerek, Cumhur İttifakı partileri ve özellikle AKP, devletin tüm imkânlarını lehine kullanarak, seçim sürecinde eşitliği ortadan kaldırmaktadır. 2018’de çıkarılan 7102 sayılı yasa ve 2022’de yürürlüğe giren 7393 sayılı yasa ile ‘serbest, adil ve eşit’ seçim ilkesi açıkça zedelenmiştir.” Şeklinde konuştu.
Becan ayrıca, çoğunluğu elinde bulunduran partilerin kendi siyasi bekaları doğrultusunda yasalarda partizan değişiklikler yaptığını belirterek, bu durumun muhalif partilerin siyaset yapma alanını daralttığını ifade etti.
“Teklifimiz toplumsal güvenin yeniden inşası içindir”
Son olarak teklifin amacıyla ilgili konuşan Tahsin Becan, seçim güvenliğine olan inancı yeniden tesis etmenin önemine işaret ederek, “Teklifimiz kabul edilirse, mühürsüz, lekeli, çizik zarfların geçerli sayılması gibi uygulamalardan kaynaklı kuşkuların önüne geçilecek. Bu, sadece hukuki değil; aynı zamanda toplumsal güveni yeniden inşa etmeye yönelik bir adımdır. Herhâlde hiçbir siyasi partinin bu şeffaflık adımına itiraz edeceğini sanmıyorum. Seçimin ne zaman yapılacağı kadar hangi şartlarda yapılacağı da demokrasimiz için hayati önemdedir.” Dedi.