BECAN’IN YAPICI MUHALEFETİ SONUÇ VERDİ
9. yargı paketi olarak bilinen “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Buna göre, tartışmalara neden olan evlenen kadının kendi soyadını kullanmasını engelleyen madde, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun kayyım olarak atanması ile Kamulaştırma Kanunu'ndaki değişikliğe ilişkin hükümler tekliften çıkarıldı.
CHP Yalova Milletvekili Tahsin Becan, teklifin meclise sunulduğu ilk gününden beri özellikle TMSF’yi şirketlere gösterdikleri bir sopa gibi kullanılmasını eleştirerek, el konulan şirketlerin nasıl bir sermaye transferi merkezi olarak kurgulandığına dikkat çekmişti.
Becan, CHP grubu olarak, etkin ve yapıcı bir muhalefet yaparak teklifteki bazı maddelerini çıkarttırabildiklerini belirterek, iktidarın muhalefeti daha çok dinlemesi gerektiğini söyledi. TBMM Milli Savunma Komisyonu’nu üyesi Tahsin Becan, teklifin hem komisyon hem de genel kurul aşamasında yaptığımız uyarılar, eleştiriler ve verdiğimiz değişiklik önergeleriyle kamuoyu oluştuğuna dikkat çekerek şunları aktardı, “Bırakın teklife adını bile koymaya tenezzül etmeyi, bir yargı paketinden beklenen asgari gerekleri bile karşılamıyordu. Tıpkı öncekilerde de olduğu gibi, bu yargı paketinin de, yargı ve hukuk alanında niteliksel bir dönüşümü getirmediği gibi yargı bağımsızlığını sağlayacak adımlar da bulunmuyordu. Buna rağmen yalnız 8 maddeyi çıkarttırabildik. Ben de, TMSF ile ilgili 36.maddede grubumuza katkı vererek OHAL’de yaptıkları uygulamaları bu sefer yasa yoluyla 5 yıl daha uzatan kayyım düzenlemesi üzerine çalıştım. TMSF’yi kullanarak el konulan şirketler üzerinde nasıl tasarruf edildiğinin ve sermayenin paravan şirketler yoluyla eşe dosta nasıl dağıtıldığını anlattım. Bu vesileyle başta tüm siyasi parti gruplarının komisyon üyelerine ve katkı sunan diğer milletvekillerine teşekkür ederim. Sonuçta ülkemiz OHAL uygulamalarından çok çekti. Nitekim OHAL olmadığı halde, OHAL’de bile yapılmaması gereken hukuksuzlukları yaşadık. Ancak, OHAL, Anayasanın ve hukukun rafa kaldırıldığı bir keyfilik düzeni değil, yürütme organına daha fazla yetki tanıyan bir Anayasal hukuki rejimdir.”