AŞÇILIK MESLEĞİNİN DÜNÜ, BUGÜNÜ VE GELECEĞİ” PANELİ DÜZENLENDİ

Moderatörlüğünü Yalova Üniversitesi Aşçılık Programı Öğretim Görevlisi Gülsüm Yurtseven’in yaptığı panele konuşmacı olarak Sakarya Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümünden Doç. Dr. Mehmet Akif Şen, Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu Başkanı Şef Bayram Özer, Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu Genel Sekreteri Şef Emre Oruç, Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu Yönetim kurulu üyesi Şef Sami Özçelik katıldılar.
Paneli,n açılış konuşmasını yapan Yalova Üniversitesi Aşçılık Programı Öğretim Görevlisi Gülsüm Yurtseven ise Orta Asya mutfağı hakkında bilgiler verdi. Türk Mutfağının Orta Asya’dan gelen çok zengin bir kültüre sahip olduğunu ifade eden Yurtseven, “Biz Türk mutfağını ağırlıklı olarak Cumhuriyet dönemindeki yemek kültürü ile tanıyoruz. Ama Türk mutfağı çok eskilere dayalı bir mutfak kültürüdür. Orta Asya’dan gelen bir mutfak kültürümüz var. Orta Asya’daki mutfak kültürümüze baktığımızda Ural, Altay Dağları arasında yer alan steplerde yaşayan Orta Asya Türklerinin mutfak kültürünün de çok zengin olduğunu görüyoruz.  O dönemlerde Türkler göçebe bir hayat sürdürüyor. Dolayısıyla göçebeliğin getirdiği avcılık ve toplayıcılığın da etkilediği bir mutfak kültürü var. “ dedi.
“Pastırma ve Sucuk ilk Türk yiyecekleridir”
Pastırma ve Sucuğun Orta Asya döneminden günümüze kadar uzanmış ilk Türk yiyecekleri olduğuna da değinen Yalova Üniversitesi Aşçılık Programı Öğretim Görevlisi Gülsüm Yurtseven, “ O dönemde yerleşik hayat yok, tarım ve hayvancılık yok. Daha çok avlayarak tuttukları hayvanları yiyerek besleniyorlar. Uzun süreli göçler yaptıkları için de uzun süre koruyabildikleri yiyecekleri üretmeye çalışıyorlar.  İlk önce eti kurutmayı ve tuzlayarak saklamayı öğrendiler. Özellikle de pastırma ve sucuk gibi yiyecekler bu anlamdaki en eski ve ilk Türk yiyecekleridir. Orta Asya Türklerinin en önemli içeceği ise Kımız olarak tarihte yerini almıştır. Bu da Kısrak sütünün mayalandırılması ile yapılan bir içecek türü. Yoğurt da yine Türklerin Dünya’ya kazandırdığı önemli bir gıda maddesidir.” diye konuştu.
“Ekmeğin kutsal bir statüsü var”
Konuşmasında Anadolu Selçuklu dönemine de değinen Yurtseven İslamiyet’in kabulü ile birlikte Türk Mutfağında önemli bir değişim yaşandığına dikkat çekerek, “Anadolu Selçuklu döneminde ise yerleşik bir hayata geçince yemek kültüründe de önemli bir değişiklik yaşandı. Tarım başladığında ilk ekilen şey buğday oldu. Buğdayı una dönüştürerek ekmek, yufka kültürüne kayma yaşanıyor. Bulamaçlar da yine bu dönemde çokça yapılan gıdalardır. Bugün halen Yalova’nın Altınova ilçesi Geyikdere Köyü’nde bu yemek kültürünün devamı olan bulamaçlara rastlayabiliyoruz. Ekmek Anadolu Selçuklu döneminde çok önemli. Zira bu dönemde İslamiyet’in kabulü ile ekmeğe nimet gözü ile de bakılması sonrası ekmek çok kutsal bir statü kazandı. Sofra adabında da çok köklü değişiklikler yaşandı. Bazı Yiyecekler de İslamiyet’in kabulü ile birlikte mutfak kültürümüzden çıkıyor. Bunlar arasında Kımız, Şarap, At eti ve At kanı en belirgin olanları” şeklinde konuştu.
Yalova Üniversitesi Aşçılık Programı Öğretim Görevlisi Gülsüm Yurtseven’in açılış konuşması sonrasında sırayla söz alan Sakarya Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümünden Doç. Dr. Mehmet Akif Şen, Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu Başkanı Şef Bayram Özer, Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu Genel Sekreteri Şef Emre Oruç, Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu Yönetim kurulu üyesi Şef Sami Özçelik ise Türk Mutfak Kültürünün dünden bugüne kadar uzanan gelişim ve değişimini anlatan sunumlar gerçekleştirdiler.
Paneli izleyenler arasında Yalova Vali Yardımcısı İdil Özdemir Doğan, Yalova Kültür ve Turizm İl Müdürü Ziya Karatekin, Yalova Tarım ve Orman İl Müdür Yardımcısı Selçuk Yaman ile Yalova Üniversitesi Gastronomi Bölümü öğrencileri, Şaban Temuge Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri de yer aldı.
Türk Mutfağı Haftası etkinlikleri kapsamında 25 Mayıs 2024 Cumartesi günü saat 13.00’de 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı’nda Yöresel Ürünler Sergisi de açılacak.